Bürokrasi Nedir?

30.04.2017
• Nedir • Devlet
Bürokrasi nedir?

Bürokrasi kelimesi, büro ve kratos olmak üzere iki kısımdan oluşur ve büroların belli bir hakimiyete sahip oldukları sistem anlamına gelmektedir. Temel olarak devletin yönetimi, sevk ve idaresi için oluşturulmuş mekanizmayı ifade eder. Diğer taraftan farklı düşünürlerin; “memurlar tarafından yönetim”, “kamu yönetimi”, “memur uygulamaları ve rutinler” veya “örgütsel verimsizlik” gibi farklı tanımlamaları da bulunmaktadır.


Bürokrasi terimi ilk kez, Vincent de Gournay tarafından kullanılmıştır. Gournay, bürokrasiyi monarşi, aristokrasi ve demokrasinin yanına dördüncü bir yönetim biçimi olarak eklemiştir. Öte yandan, Bürokratik örgütlenme, objektif ve bilimsel olarak ilk defa Max Weber tarafından kullanmıştır. Weber’e göre bürokrasi; işbölümü, hiyerarşik otorite ve güçler, yazılı hale getirilmiş normlar, tüm aktivitelerin belgelendirilmesi, gayrişahsilik prensiplerine uygun şekilde dizayn edilmiş bir yapı ve resmi makamlardan oluşan rasyonel örgüt biçimidir.


Bürokrasi kavramı zaman zaman olumsuzluk içerecek şekilde tanımlanmıştır. Bu bağlamda, lüzumsuz işlem ve formalitelere boğulma ve kırtasiyecilik şeklinde kabul edilmektedir. Fransız sosyolog Frederic Le Play’e göre bürokrasi, otoritenin az sayıdaki memur arasında yayılması, ayrıntıda boğulma, işlerin güçleştirilmesi ve başkalarının girişimlerini engelleme biçiminde yorumlanmıştır.


Bürokrasinin yükselişi devlet aygıtının güçlenmesi ile paralellik taşır. Batı toplumlarında, Ortaçağdan sanayileşmeye ve bugünün yönetim anlayışına ulaşan süreçte; feodal sistemin yıkılması, ulus devletlerin gelişmesi, devamlı gelir kaynağı olarak vergi sistemlerinin gelişmesi ve dönüşümü, kapitalizm ve beraberinde para ekonomisi ortaya çıkışı, sanayileşme ve beraberinde getirdiği ihtiyaçlar, modern toplum mekanizmalarının kökleşmesi ve tüm bunlara bağlı olarak çağdaş devletin görevlerinin artması bürokrasinin doğuşunu hazırlayan nedenler arasında sayılabilir.


Weberyan bürokrasi anlayışına göre bürokrasinin özellikleri şöyle özetlemek mümkündür: Kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde düzenlenmiş yetki alanının varlığı; hiyerarşi yapının ve kademeli yetki düzeylerinin bulunması; uzmanlık eğitiminin gerekli oluşu; belgelendirme ve bu işle meşgul alt düzey devlet kadrolarının oluşturulması; resmi faaliyetler ile özel yaşam alanlarının birbirinden net çizgilerle ayrılması; istikrar gereksinimi ve bu çerçevesi kurallar silsilesinin oluşması. Bu çerçevede memur; işini bir meslek olarak icra eden, sadece tabi olduğu kurallar bütününe göre hareket eden, kişisellikten uzak şekilde ve sıkı belirlenmiş normlarla disipline edilen, işini para karşılığı ve bir sözleşmeye dayalı olarak yapan kişi olarak tanımlanır.


Weber’in bürokrasi tanımı ve ortaya koyduğu sistematik temeller, deneysellikten uzak oluşu, tümdengelimciliği, pratikte bürokratik yapılarla örtüşmemesi ve bürokratların kendi kişisel çıkarları çerçevesinde pragmatist ve rasyonel davranması gibi nedenlerle eleştirilmiştir.


Kaynak: Wikipedia