Mucizevi Element Azot ve Düşündürdükleri : Azot olmasaydı hayat da olmazdı

25.04.2017
• Nedir • Biyoloji • Bilim

Atmosferde oksijen ile birlikte karışım olarak bulunan renksiz gazdır. Atmosferin hacim olarak % 78.09’ unda azot bulunur. Bu oranı %99’ a tamamlayan % 20.95' i oranındaki oksijen gazıdır. Bu iki gazda yaşam için son derece önemlidir.

Kimyada azot (N) sembolü ile gösterilir. İngilizce’ de nitrojen olarak anılan azot sözcüğü Yunanca' da cansız anlamındadır. Gerçekten de eskiden azotun canlılara bir yararı olmadığına inanılırdı. Ancak gerçek öyle değil. Azot, canlılarda özellikle nükleik asitlerin, proteinlerin ve vitaminlerin yapısında %15 oranında bulunmaktadır. Bu maddeler canlıların yapı taşlarını oluşturur. Her ne kadar sadece oksijenin solunuma katıldığı bir gerçek olsa da, yaşamın devam etmesi için solunum tek başına yeterli değildir. Hayatın devam etmesi için beslenme ve büyüme de şarttır. İşte azotta tam olarak burada devreye girmektedir. Çünkü bedenimizi oluşturan kemikler, sinirler, kaslar hep protein yapıdadır. Karbonhidrat ve Yağlar C-H-O formülü ile ifade edilirken Protein C-H-O-N elementlerinin birleşimi olarak ifade edilir. Proteinin diğerlerinden farkı, içinde ayrıca azot (N) elementinin bulunmasıdır. Azot olmasaydı, hayat da olmazdı. Protein kaynağı besinler denince akla ilk önce et, süt ve yumurta gelir. İnsan kendisi için gerekli azotu işte bu gibi çeşitli besin maddelerinden alır.


azot döngüsü-1

Canlılar azotu doğrudan havadan alamazlar. Genel itibariyle azot döngüsü şu şekilde olur.

Bitkiler, tıpkı bizim gibi, havadan azotu direk olarak alamazlar. Onu topraktan alırlar. Besin zinciri ile hayvanlar bitkileri veya birbirlerini yiyerek kendileri için gerekli azotu bir diğerinden elde eder. İnsanlarsa hem et, hem de bitkisel besinler alarak beslenirler. Sonra bitkiler, insanlar ve hayvanlar ölüp de çürüyünce içerdikleri azot, tekrar toprağa döner. Ve döngü yeniden başlar. Dolayısıyla azot bakımından yoksul olan topraklarda, tarım bitkilerine, genellikle azotlu gübrelerle desteklenmesi gerekir.

Her ne kadar ölüm ile toprağa azotun tekrar girme işlemi gerçekleşse de bunun dışında yağmur suları ve ırmaklar vasıtasıyla denize giden nitrat toprakta ciddi azot kaybına yol açar, ancak denizlerdeki bakterilerin vasıtasıyla tekrar azot gazı olarak atmosfere verilir ve atmosferde yıldırımlarında etkisiyle meydana gelen bir dizi reaksiyon sonucu azot içeren amonium nitrat ve amonium karbonat tuzları meydana gelir ve bu iki tuz suda eriyik olarak yağmurla toprağa tekrar geri döner.

İşte, yağmur suları ile toprağa, her sene dört yüz milyon tondan fazla hava azotunun (N2) gelerek gıda haline döndüğü bugün hesap edilmiştir. Denizler fabrikasına giden, elbette daha çoktur ve şu an oralarda stok halinde işlenmektedir.

Topraktaki ayrıştırıcı bakteriler yağmurla beraber toprağa gelen bu maddeleri kalsium nitrat haline çevirerek, bitkilere verir. Bitkiler, bu azot içeren tuzları proteinlere çevirir. Ve burada besin zinciri tekrar başlar.

azot döngüsü-2

%78 oranında havada bulunması dolaysıyla en önemli azot kaynağı havadır. Sanayide azot, sıvı havanın damıtılması yoluyla elde edilir. Havanın sıvılaştırılıp fraksiyonlu destilasyona (damıtma) tabi tutulması ile elde edilir. Fraksiyonlu destilasyon, kaynama noktaları birbirine yakın maddelerin ayrılması demektir. Bu işlem Linde aparatı kullanılır, sıvı havadan önce azotun kaynama noktası -196°C’de azot buharlaştırılarak oksijenden ayrılır ve azot elde edilmiş olur.

Azotun direk olarak uygulama alanı yoktur daha çok azot, sanayide kullanılır. Özellikle azotik asit, nitratlar ve nitritler gibi azot bileşiklerinin sentezinde azot kullanılır. Bu bileşikler de gübre sanayiinde patlayıcı madde yapımında, boyalarda büyük ölçüde kullanılır. Bunun yanı sıra amonyak üretiminde, sıvılaştırılıp süper soğutma amacıylada kullanılır.