Vücut Dili Nedir? Vücut Dili Nasıl Okunur?
Vücut Dili Nedir?
Konuştuğunuz ya da dinlediğiniz bir kişinin aklından neler geçtiğini bilmek ya da tahmin edebilmek çoğumuzun istediği bir şeydir. Laboratuar ortamında bilimsel veriler üretmek mümkünse de sıradan insanlar için bu pratik bir çözüm değildir. Öte yandan, beynimiz vücudumuzun organlarına ve kaslara verdiği kontrollü ya da kontrolsüz komutlar ile duygu ve düşüncelerimizi açığa çıkarmamıza yol açar. Vücut dili (beden dili) olarak da adlandırılan bu kavram, karşımızdakini anlamak ya da aklından geçenleri okuyabilmek için çok değerli veriler üretir.
Vücut dilini okuyabilmek ne kadar önemliyse aynı şekilde kendimizi ifade ederken bu dilden yararlanmak da bir o kadar önemlidir. Vücut dili, sağlıklı bir iletişim kurmak ve anlatımları güçlendirmek için önemli bir fonksiyon icra eder. İletişim, bir mesajın alıcısına belirli enstrümanlar kullanılarak iletilmesidir. Diğer bir ifadeyle, verilecek mesajın söz ve yazı yerine vücut hareketleriyle iletilmesi mümkündür. Burada önemli olan, vücut hareketlerimizin içinde bulunduğu bağlamdan koparılmadan değerlendirilmesidir.
Vücut dilimizin, dikkate değer ifadelerine yakından bir göz atalım:
1. Göz Hareketleri
Göz teması – Konuştuğunuz sırada karşınızdaki kişi, rahatlıkla gözünüzün içine bakıyor mu? Göz temasından kaçınmak, gerginlik veya bir şey saklıyor olmanın işareti sayılabilir. Diğer taraftan, bakışların olağandışı şekilde çok uzun sabit tutulması, saldırganlık yahut karşıdakine beslenen olumsuz hislerin bir yansımasıdır.
Gözlerin çok fazla kırpılması – İnsanlar, stresli veya rahatsız hissetmeleri durumunda gözlerini daha hızlı kırpabilirler.
Bakışın yönü – Araştırmalara göre bir kişinin soluna bakması, çoğu zaman bir şeyi hatırlamaya çalıştığı anlamına gelir. Sağ tarafa bakmak ise genellikle daha yaratıcı düşünceleri gösterir ve sizi aldatmaya çalıştıkları anlamına gelebilir. Bakışların öne eğilmesi ise, itaatkârlık veya suçluluk göstergesidir. Çoğumuzun da rahatlıkla tahmin edebileceği gibi, kişinin bir gerçekle yüzleşmek istememesi durumunun belirtisidir.
2. Ağız Hareketleri
Dudak ısırma – Stres, endişe veya kaygı göstergesidir.
Ağız kapama – Çok farklı bir duygusal tepkiyi açığa vurmamak için ellerle ağzın kapatılması oldukça yaygındır. Genellikle büyük bir şok ya da gülünç bir durum karşısından başvurulur.
Gülümseme – Hakiki bir gülümseme, yüzün tamamını etkiler ve özellikle de gözlerin etrafında kırışmaya yol açar. Sahte bir gülümseme ise yalnızca ağız çevresindeki kaslar kullanılarak yapılır ve genellikle yüzün geri kalan bölümünde hissedilmez.
3. Baş Hareketleri
Başın dik ve karşıya bakıyor olması – Anlatılan konunun dinleyen kişinin dikkatini çektiği ve pozitif bir tutumla dinlediğini gösterir. Ayrıca, konuşmaları takip ederken hafifçe baş ve göz hareketleri ile onaylama ifadesi yansıtılabilir.
Başın bir tarafa doğru eğilmesi – Bir kişinin söylenenleri dinlediğini ve aynı zamanda bunları kendi içinde değerlendiriyor olduğunu gösterir. Bu hareket, kişinin boynunun gözle görülecek şekilde bir taraftan açılmasına yol açar ki bu da geleneksel olarak karşıdakine güveni ifade eder.
Başın öne eğilmesi – Bu durum, anlatılanların reddedildiğini gösterir. Aynı zamanda; yenilgi, kabullenme veya utanç işareti olabilir.
Boynun kaşınması – Söylenenlere inanılmadığının bir göstergesidir.
4. Kol ve Ayak Hareketleri
Ellerin sıkılması – İki elin avuç içlerinin birbirine gelecek şekilde birleştirilmesi, güvenin işaretidir. Siyasetten gizli örgütlere kadar yaygın şekilde kullanılan bir harekettir. Ancak bir el ile diler kol kavrandıysa, bu durum kişinin endişeli veya öfkeli olduğunu gösterebilir.
Eller göğüs ya da karın hizasında bağlanması – Hayal kırıklığı ya da potansiyel bir olumsuz duyguya işarettir.
Hızlı şekilde parmak hareketleri yapma ya da ayak vurma –Sabırsızlık, sıkılmışlık ve gerginlik göstergesidir.
Ayakta iken elleri kalçaya koyma – Kişi her şey kendi kontrolü altındaymış gibi hissediyordur ancak potansiyel bir saldırganlık duygusu da içerebilir.
5. Vücut ve Pozisyon
Düz oturmak – Bir kişinin, anlatılan konuya odaklandığını gösterir. Kendilerini koruma pozisyonuna almadıkları için özgüven ve aynı zamanda karşıdakine güveni ifade eder.
Öne doğru eğilmek – Kişinin başkalarıyla herhangi bir temas kurmak istemediğini ve sıkıldığını ifade eder.
Eğilmek –Bir duvara veya başka bir nesneye yaslanmak, rahatlık, güven olma hissi ve açıklık göstergesidir çünkü bu hareket, kişiyi içgüdüsel olarak savunmasız bırakmaktadır.
Kaynak:
http://www.care2.com
diksiyonakademi (fotoğraf)
leblebitozu (fotoğraf)